Umurcan Gago ile Yatırım Kazançlarında Vergileme

2020 - 15:Kripto Para Kazançları Vergiye Tabi Mi?

pwcturkey Season 1 Episode 15

Bu bölümümüzde Bitcoin ve kripto paralardan elde edilen kazançlar gelir vergilemesine tabi mi, dünyada bu konuda neler oluyor, ülkelerin yaklaşımları nasıl, Türkiye’de mevcut durum nedir ve gelecekte ne bekliyoruz gibi soruları ele alıyoruz. 

BÖLÜM 15: Kripto para kazançları vergiye tabi mi? 

2020 Kasım ayında yapılan bu kayıtta, genel bilgi vermek amacıyla ve kayıt tarihi itibariyle yürürlükte olan kural, oran ve tutarları dikkate alıyoruz. Bu podcasti dinlediğiniz tarihe dek mevzuatta veya mevzuatın yorumunda değişiklikler olmuş olabilir. Vergisel pozisyonunuzu salt bu podcaste dayanarak değil vergi danışmanınıza başvurarak belirlemenizi önemle tavsiye ederiz. Yatırım kararlarınız içinse yatırım danışmanlarınıza danışınız.  Bu podcasta dayanılarak tesis edilen işlemlere ilişkin olarak PwC, ortakları veya çalışanlarına herhangi bir sorumluluk atfedilemez.

Merhabalar,

Ben PwC Türkiye ortaklarından Umurcan Gago.

Yatırımlarını finansal varlıklarda değerlendiren ve herhangi bir nedenle uykusuzluk sorunu çeken dinleyicilerimiz için hazırladığımız bu podcast serimizde Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin finansal yatırım araçlarından elde ettikleri gelir ve kazançların vergilendirilmesini ele alıyoruz. 

 Bugün 2 Kasım 2020. Günün vergi ile ilgili sözü İtalyan asıllı meşhur mafya lideri Al Capone’dan geliyor: “Yasadışı paradan yasal vergi toplayamazlar”.

Görünen o ki, Amerikan Gelir İdaresi IRS ve mahkemeler aynı kanaati paylaşmadılar ve “Yasal veya değil fark etmez, gelir idaresi affetmez” dediler. 

Kariyerine İtalya'daki Cosa Nostra’nın ABD versiyonu denilebilecek olan Manhattan merkezli Beş Nokta Çetesi'nde başlayan, diğer bir ünlü gangster Frankie Yale'in tahsilat ve tetikçilik işlerini hallederkenHarvard Inn gece klübünü işleten, yüzüne aldığı bıçak darbeleri nedeniyle Scarface lakabını edinen Al Capone, 1920’li yıllarda Amerika’daki alkol yasağından yararlanarak güçlenmiş, Büyük Bunalım döneminde gücünü daha da arttırmış, diğer suçlarından yakalanamadığı için sonuçta 1931'de vergi kaçakçılığından hapse girmişti. The Godfather serisinde Don Vito Corleone karakterine de ilham kaynağı olan Al Capone hakkında, ajan Eliot Ness ve Dokunulmazlar lakaplı ekibi soruşturma açılmasını sağlamış, öte yandan Frank Wilson liderliğindeki IRS özel denetim ekibinin yaptığı vergi incelemesi üzerine Al Capone sonuçta vergi suçlarından 11 yıl hapis cezası almış ve Alkatraz hapishanesine gönderilmişti. 

Peki bizim için bu kıssadan hisse nedir? Gelirlerimizin vergilendirilmesi söz konusu olunca Devletler gelirin kaynağının yasallığı ile ilgilenmiyorlar efendim. Yani gelir elde etmemize sebep olan faaliyetin hukuki bazının siyah veya beyaz yani yasal veya yasadışı olması, veyahut gri olması yani hukuki bir düzenlemesinin olması veya olmaması fark etmiyor. Devletler “O başka vergi başka” diyorlar iş para olunca.

Günümüz dünyasının parametreleri ile hukuki bazın gri olduğu örneklerden önde geleni de kripto paralar.

Çünkü yasal bir düzenleme ile tanımlanmadığı sürece, kripto paraların nasıl vergilendirileceği hususu tartışmalı olmaktan öteye geçemiyor. 


Malum kripto paralar 2009 yılında ilk Bitcoin’in piyasa sürülmesi ile hayatımıza girdi ve belki de hiç öngörülmediği kadar hızla yaygınlaştı.

Peki “kripto para” nedir? Bu sorunun günümüz itibariyle maalesef Türkiye için verilmiş hukuki bir yanıtı yok. BDDK “elektronik para değildir” dedi, SPK “düzenlemesi yok” diyerek yatrımcıları uyardı, Mali İdare ise henüz ses çıkartmadı. Dolayısıyla Türkiye’de henüz yasal bir çerçeveye sahip olmayan ve riskli görülen bir yatırım enstrümanı olarak görüldüğünü söyleyebiliyoruz ancak.

Bu nedenle de, kripto para işlemlerinde vergilemenin nasıl yapılabileceği hususu daha da tartışmalı ve spekülatif bir husus haline geliyor. Bu belirsizlik içinde kripto paraların menkul kıymet, emtia ya da para (döviz) olarak nitelendirilerek vergilendirilebileceği noktasında görüşler bulunuyor. 

Biz de bugün bu konuyu ele alıyoruz ve klasik bölümlerimizden farklı olarak bugün bu konuda bir konuğum var. Bugün PwC Finansal Hizmetler Vergi Müdürü Deniz Ağaç bizimle. Deniz bu konuyu epeyce çalıştı. Deniz aynı zamanda konu ile ilgili PwC ağında Türkiye masasından sorumlu. Hoş geldin Deniz.

Deniz: Hoş bulduk

Deniz istersen önce şunu söyleyelim istersen. Halihazırda Türkiye’de yatırımcıların kripto para yatırımlarından elde ettikleri kazançlar vergiye tabi midir, bilmiyoruz. Kısa ve net yanıt isteyenler bizi dinlemeyi bu noktada bırakabilirler isterlerse. Ama devam etmek isteyenler için istersen önce şu soru ile başkayalım. Vergisel açından bu belirsizlik durumu sadece Türkiye’ye mi özgü? 

Deniz: Hayır. Bitcoin’in ilk piyasaya çıkısından bu yana, yurt dışında da vergisel olarak çok çeşitli uygulama ve yaklaşımların olduğunu görüyoruz. Çoğu ülkenin gelir vergisi açısından, kripto parayı ‘gayri maddi bir varlık’ veya ‘finansal bir varlık’ olarak nitelendirdiği görülüyor. Ama gelir vergilemesi açısından kripto parayı ‘emtia’ veya ‘para’ olarak nitelendiren ülkeler de var. Örneğin,  Avustralya, Fransa, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere gibi ülkelerde kripto paralar gayri maddi varlık olarak nitelendirilirken, Brezilya, Danimarka, Japonya gibi bazı ülkeler ise kripto paraları finansal varlık olarak kabul ediyor. Avusturya, Kanada, Çin ve Endonezya kripto parayı emtia olarak kabul ederken daha istisnai olarak ise Belçika, İtalya ve Polonya gibi ülkeler ise kripto paraları “para” olarak kabul ediyor. 

Peki, gelir vergisi açısından vergiyi doğuran olay nedir? Ülkelerin bu konudaki yaklaşımları nasıl?

Deniz: Aslında  farklı yaklaşımlar mevcut. Örneğin Amerikada madencilik yoluyla kripto para kazanılması gelir vergisi ödemek için yeterli. Benzer şekilde, İngiltere, Finlandiya, Japonya, Avusturya gibi ülkeler de benzer bir şekilde henüz daha madencilik faaliyetleri aşamasında elde edilen kripto paraları vergileme eğilimindeler. Fransa, Danimarka, Polonya gibi bazı ülkelerde ise gelir vergisi ancak kripto paranın elden çıkarılması aşamasında doğuyor.

Peki, madenciliği bir yana koyalım. Yatırımcı perspektifinden durum nasıl?

Deniz: Kripto para satış kazançları açısından, vergileme yapan ülkelerin yaklaşımlarına baktığımızda, çoğu ülkenin kripto para satış işlemini herhangi bir hacim ya da ticari amaca bağlı olup olmasına bakmadan vergilediğini görebiliyoruz. Senin de bildiğin gibi Türkiye’de de açıkça menkul sermaye iradı veya değer artış kazancı kapsamında değerlendirilemeyen gerçek kişi yatırım kazançlarının ticari mahiyette olup olmadığına göre vergilendirilmesi öteden beri tartışılagelmektedir. Örneğin, Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada, Estonya, Japonya, İtalya bazı ülkelerde de benzer şekilde kripto para işlemlerinin benzer bir süzgeçten geçirmek suretiyle, kripto para yatırımcısının niteliğine göre (tacir olup olmadığı vb.) veya işlemin niteliğine göre (ticari olup olmadığı, hacmi vb.) vergileme yapıldığını görüyoruz. Belçika’da profesyonel olarak kripto para ticaretiyle uğraşanlar, ticari kazanç kapsamında vergilenirken, bunu ticari bir faaliyet kapsamında gerçekleştirmeyen yatırımcılar ise ya vergi istisnasından faydalanabiliyor ya da diğer gelirler kapsamında vergilendiriliyorlar. İtalya’da gerçek kişiler genel olarak kripto para işlemlerinde vergilendirilmezken sadece işlemlerin belirli bir hacmi aşması durumunda, diğer döviz kazançlarına uygulanan vergileme rejimine tabi olmak suretiyle vergilenmekte. İsviçre ‘de benzer şekilde kripto para alım-satım işlemleri ticari nitelik kazanacak bir boyuta ulaştığında vergileme yapılıyor. Ama bunun aksi bir yaklaşımı ise Polonya, Almanya,  Danimarka gibi örneklerde görebiliyoruz. Bu ülkelerde kripto paralar değer artış kazancı kapsamına giriyor ve işlemin ticari olup olmamasından bağımsız olarak vergilendiriliyor. Portekiz gibi bazı ülkelerin ise kripto paralardan elde edilen kazançları vergilememeyi seçtiklerini görüyoruz. Ancak Türkiye’ye benzer bir şekilde çoğu ülkede ise halen kripto paralar için herhangi bir vergisel belirleme yapılmamış durumda. Fakat kripto paraların kalıcı olarak hayatımızın parçası olacağını göz önünde bulundurursak, elbette Türkiye ve henüz böyle bir düzenlemede bulunmayan ülkeler de bir şekilde bu yeni düzene ayak uydurmak durumunda kalacaklardır. Zaten ülkelerin doğal olarak kripto paralar üzerinden bir şekilde vergileme yapmak için oldukça hevesli olduklarını da görebiliyoruz.

Tabi bir de olayın anonimlikten kaynaklanan vergiden kaçınma ve suçun finansmanı boyutları var. Ki OECD bu konuda yakında bir rapor yayımladı. Çok kısa bu konuda da bilgi verebilir misin.

Deniz: Evet OECD’nin Ekim 2020 tarihinde yayınlamış olduğu konuyla ilgili raporunda karar alıcı durumda bulunanların dikkate alabileceği hususlara dikkat çekti. Öncelikle kripto paraların mevcut vergi kuralları kapsamında nasıl muamele göreceği konusunun hukuki alt yapı kurulmak suretiyle netleştirmenin faydalı olacağını söyledi. Ama küçük ölçekli bireysel yatırımcıların vergiye uyumunun artırılması amacıyla küçük vergisel istisnaların getirtilebileceğini, küçük miktardaki işlemlerin değer artış kazancı dışında tutulabileceğini de söyledi.

Deniz Dünya’da bu gelişmeler olurken, Eylül 2020 tarihinde yayımlanan 2021-2023 Orta Vadeli Programına bakıldığında Türkiye’nin de kripto paralar konusunda hareketsiz kalmayacağı anlaşılıyor. Programda açıkça kripto para demese de dijital olarak işlem gören sanal varlıkların  vergilendirilmesine yönelik çalışmalar sürdürüleceği, bu varlıkların suçun finansmanında kullanılmasının önlenmesine yönelik bir takip mekanizması tesis edileceği söyleniyor.  Bunu nasıl okumak lazım?

Deniz: Öncelikle Orta Vadeli Program’da açık olarak ifade edilmese de, belirtilen şekli ile “dijital olarak satılıp transfer edilebilen, dijital bir değeri temsil eden varlıklar kullanılarak yapılan işlemler”den kripto paraların kastedildiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Türkiye’nin önünde esasında bu noktada, iki seçenek duruyor. Bunlardan ilki yeni baştan kripto paraları yeni bir enstrüman olarak tanımlayarak yepyeni bir hukuki alt yapı oluşturulması.  Diğeri ise kripto paraların mevcut yasal düzlemde ele alınması, diğer bir ifadeyle kripto paraları mevcut bir enstrümanın yasal tanımına dahil etmek. Bu tanımlar nedir diye soracak olursak da öteden beri zaten kripto paraların vergilenebilmesi amacıyla menkul kıymet, emtia veya yabancı bir para, yani döviz olarak nitelendirilebileceği yönünde görüşler bulunuyor.

Bu anlamda dileğimiz hukuki niteliğin belirlemesi yapılmadan, Mali İdare tarafından aceleci ve vergi salınmasına öncelik verecek bir yaklaşımın benimsenmemesi.  Bu yönde kolaycı bir yaklaşımla, kripto para tanımının hukuki bir zemine oturtulmadan sadece vergi mevzuatı açısından yapılacak bir düzenleme yoluyla hareket edilir ve mevcut vergi kanunları kapsamında bir vergilemeye gidilirse, mükelleflerin anayasal hakları zedelenebilir. Dolayısıyla, izlenmesi gereken daha doğru yöntem öncelikle kripto paraların hukuki alt yapısının kurularak açık bir dille kripto para tanımının yasal düzlemde yapılmasıdır. Öte yandan, kripto paraların elde tutan isimlerin tespit edilmesi ve işlemlerin takibinin pratikte ne kadar zor olduğu düşünüldüğünde, yatırımcıları kayıt dışı olmaya itmeyecek seviyede bir vergilemenin hedeflenmesi, bu alanda kayıt dışılığın önlenmesi anlamında önemli.

Deniz çok teşekkür ederiz.

Efendim böylece bu podcast serimizin onbeşinci bölümünün sonuna gelmiş bulunuyoruz. Uykuya dalmadan buraya kadar gelmiş olduğunuz için özür diliyorum. Bir sonraki bölümde buluşuncaya kadar keyifli, sağlıklı, bol kazanç ve az vergili günler diliyorum.